Saadet'in Internet Dünyası

Tuesday, April 29, 2008

BİR MEKTUP YAZDIM POSTACI ALMADI



Sana yazdığım mektupları postacılar almıyor.Gidişsiz dönüş var bu zarflarda..
Sen olsaydın yanımda kim yıkardı bizi,kim yıkardı ha, sen olsaydın yanımda...

Konuşmanı özledim,gülmeni özledim,sohbetini özledime,evde dolaşmanı özledim,özledim ,özledim........

Burda her şey bildiğin gibi.İnan kimse değişmedi.Bir ben kaldım sensiz,bir ben kimsesiz.

Canım derdin,sen severdin ya.Ben de severdim.Biz anlardık sevgimizi .Biz yaşardık beraberce tüm güzellikleri...

Postacılara küstüm selam vermiyorum artık.Şarkılarınıda mühürledim dilime,bitecek küslüğüm mektubunu verince.

Kızımıza söyledim babanın yanındaki yer benim.''Delimisin'' dedi.Bencil olma'',babasız kaldık,annesiz demi kalalım '' diye. İyide sıra kimde belli mi.!...

Evin her yerinde görülür yerin. Bilmem,bilmem bu ölüm nedir? Hayat var iken.Nefesin hala evdedir,kendin toprak altında....

Bugün iki ay oldu. Benimle ağlar odalar.Sana ,yalnız sana

Sana ; demek için gönlümde bilsen ne kadar sözüm var..

Bu ölüm sineme çekti dağ benim. Sen benim arkamda benzerdin dağa, sanki arkamdan uçtu dağ benim

Vakit geçer sen benden uzaklaşırsın .Ben sana günbegün yaklaşırım....Mektubumu kendim getirmek için.....


MEKANIN CENNET ,KABRİN NUR OLSUN...

________CAN DOSTUM, SEVDİĞİM________

Hoşçakal aşkım
Yolun gülle,
Yüreğin sevgiyle dolsun..!
Bak...

Nerelerden nerelere geldik...
Şimdi biz bittik...
Bir de başlangıcımız vardı
Sonunda bol gözyaşı döktüğümüz.

Sor yağmurları kendine
Kışları da sor.
Baharları bana bırak
Senden tek yadigar olarak.

Adı belli, sonu belli idik.
Soğuk bir şubat sabahı idi
Beni son kez öpüp gidişin.
O an sadece yanımdan
Karanlığa karışmıştı yansıman.

Şimdi
Gidiyorum dedin
Arkana bile bakmadan,almadan vermeden
Yollar böyle uzun
Aşk’lar böylesine vurgunken
Giderim, dedin son kez
Giderim, dedin son kez sarılarak
Uykusuz sabahlayarak.

Pişman değilim
Sevdim seni.
Delice sevildim.
Hayat seni yaşamamı istedi
Yaşadım..
Ama keşke
Yüreğinden giderken
Ölüm beklemeseydi başucunda.

Yine de
Yolun gülle,
Yüreğinin sevgisi mükafatı

Kabrinin nuru ,mekanınının cenneti olsun.
Sana en kötü sözüm bu olsun..!


ALLAHIN RAHMETİ ÜZERİNE OLSUN
SEVDİĞİM....

______________DUA_________________

RABBİM,
Ben senin bana indireceğin hayra öylesine muhatcım ki...
(kayra suresi)

YÜCE RABBİM;
Bize bu ayrılıkların hikmetini anlamayı nasip eyle!
Bu ayrılık hüznünün arkasından bize sabrı nasip eyle.Hayrınla ödüllendir yarabbi...
Hangi hayırlar var ? Göster bize allahım....
(Hadisi şerif)

BEN BUGÜN BABASIZ UYANDIM



Bugün ben babasız uyanmadım
Bugün ben babasızlığa ağlamadım
Bugün ben yüreğinde gül yaprağı
Dudağında bal kovanı
Ellerinde koca merhamet yumağı


Bugün ben babasız uyanmadım
Saclarımda bir baba eli
Küçücük bir kız neşesiyle
İçimin büyümeyen odalarında
Gülümseyerek sek sek oynadım



Sevginle yeşersin ağaçta meyve
Toprakta kuru çimen
Sevginle büyüsün yürek şehrine
Ektiğin sonsuz sevgiler


Güzel bir babanın arkasından

mekanın cennet olsun.....






Friday, April 25, 2008

SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?



Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim ,lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıl ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi ,bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

ESRA ÖZAKYÜZ


Thursday, April 24, 2008

Uykuda konuşan dilin hayatı;RÜYADIR


Uyanıkken konuşanın sabrı;İMTİHANDIR


Ben veremediğim kadarım


Çünkü,zerredir varlığım


Ve aslında,yüreğim kadardır çektiğim ayrılığım....


YALNIZCA SEVGİ


Senden arta kalan yıkıntılar arasındayım.Yar gitti,arkasına bakmadı,ağlamaktayım.

Ne günler yaşamıştık ,neler yaşamıştık,neler paylaşmıştık...Bu kadar kolaymıydı sevdiğim ,terketmek.

Ahhhh sevdiğim;

Sen benim her şeyimdin,benim sevdiğimdin.Çok severdin hani beni,nasılda bırakıp gittin.Öksüz çocuklar gibi beni nasılda sensizliğe mahkum ettin.Yada kimbilir belki bırakmak zorunda kaldın.

Elele tutuşup,ayrılamıyacağımızı sanarak her gittiğimiz yerde şarkımızı söylerdik.Biz beraber hep gülerdik,ağlamayı beceremedik.Ne ben kendimi sensiz düşünürdüm,nede sen beni bensiz düşününürdün.

Olmuyor,olmuyor,olmuyor....

Güneş bile evimin penceresinden sensiz aynı doğmuyor,çiçekler açmıyor aynı güzellikte,yediğim yemek tad bırakmıyor ağzımda sensiz.Ben sensiz yapamıyorum...

Dilim dolaşıyor,hep adını andığımda.

Ama benim yüreğime sevgi bıraktın,yalnızca SEVGİ...


MEKANIN CENNET,KABRİN NUR OLSUN SEVDİĞİM...

Saturday, April 12, 2008

CAN ÖZÜM

Can özüm,
“Yanımdayken özlüyorum seni “derken
Yolunu çok iyi bilen
Kıvrak bir su gibi
Sızdın ince damarlı toprağıma...

Can özüm,
Balköpüğüm diye erirken gözlerimde
Damla damla aktın
Zincirli sevda düşlerime...

Can özüm,
Kartopu olup erirken
Alev alev erkek bedeninde
Beyazlığın masumiyeti
Karıştı aşkın şehvetine
Sütbeyaz tenimin karışması gibi esmerliğine...

Can özüm
Terlediğimde bir yudum buz gibi suyum,
Üşüdüğümde
Yüreğinle ısıtan yangınım...

“Büyümeyen Bebeksin” dediğin
Düş bahçelerinde mavilerle beslediğin
Çocuk kadınınım ben,
Gece gözlerine kilitlenen...
Can özüm
Erkeğim
Birtanem...

Mekanın Cennet Olsun Seviğim...

Friday, April 11, 2008

GÖZYAŞIM VAR

Ne seni unutabiliyorum Nede senden kalanları* Başımın içinde bir ur gibi büyüyorsun. Seni unutmamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık...

Unutamamanın Bu kadar ezici kahredici olduğunu bilmezdim* her yerde* her zaman benimle birliktesin* işin kötüsü herşeyde seni hatırlıyorum. Kalabalıkta gelişi güzel söylenmiş bir söz bile yetiyor seni düşünmem icin

Yanlızlığımda ise sesin kulaklarımda* avuçlarının sıcaklını hissediyorum. Yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan* anılarımızı en küçük noktalarına kadar birer birer hatırlıyorum... İşte o zaman bu seni unutamayan başı* duvarlara vura vura parçalamak geliyor içimden. Renklerin Kokuların* seslerin ve ışığın bile seni hatırlattığı bir dünyada yaşamak harikulade birşey olurdu belki...



Sevmek bir bakıma unutmamaya mahkum olmaktır...

insan* unutabildiği kadar güçlüyse ; unutamadığı ölcüde yıkık ve ezik kalıyor. ancak bir kurşun kadar uzaktasın benden biliyorum ve ciğerlerime saplanmış bir kurşun gibisin hala. Seni çıkarıp atmakta elimde değil Sana gelmekte...

Gün oluyor seni unutabilmek için bu şehirden çok uzaklara gitmek istiyorum.. Sokaklar evler cadedeler vitrinler* seni hatırlatıyor. Hatırlatmasın diye...

Gün oluyor anlıyorum senden ve bu şehirden kaçmanın faydasızlığını... Çünkü; Biliyorum* nereye gitsem benimle geleceksin yada gittiğim her yerde senden birşey olacak...

SENİ ÖLÜNCEYE KADAR SEVMEYE DEVAM EDECEĞİM.

SEVİĞİM MEKANIN CENNET OLSUN....

Monday, April 07, 2008

__________DUA______________

__________DUA______________

__________DUA______________

TEVEKKÜL ETMEK

ALLAH TEVEKKÜL EDENLERİ SEVER

3/159: ... Allah, tevekkül edenleri sever.
3/122: ... Allah, iman edenlerin Veli'sidir.


Cenâbı Allah tevekkül edenlere de; sonsuz hazinesinden sevgisini ve dostluğunu bahşetmiş, onları bu dünyada da ahirette de kurtuluş ve mutluluğa erdireceğini buyurmuştur.

YALNIZ ALLAH'A GÜVEN

33/23: Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa ona uy... Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
3/159: ... Kararını verdiğin zaman da Allah'a güven.


Rabbinden sana ne vahyedilmişse onlara uy. Kur'ânı Kerîm ile berilenmiş İlâhî Yasalar'ı tatbik etmek suretiyle, yaşamını sürdür. Yalnız ve yalnız bütün varlıkların yaratıcısı, Cenâbı Allah'a dayanıp güven. O, iman edenlerin dostu ve vekilidir.

Vahye uygun kararlar ver ve bir işe başladığın zaman da, yalnız Allah'a dayanıp güven, Allahü Teâlâ, mü'min kulunu işin sonunda mutluluğa eriştirir. Ancak insanlar başlangıçta, en iyi sonucun hangisi olduğunu bilemez. Bakara 2/216: " ... Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir siz bilemezsiniz. " Kullar; Kur'ân hükümlerine uygun işler üretmeli, gerek bunları yaparken ve gerekse sonucu için hep Cenâbı Allah'a dayanıp güvenmelidir. Allahü Teâlâ iman etmiş kuluna, kendisinin bile düşünemediği en hayırlı, en iyi neticeyi lütuf eder.

ALLAH'A GÜVENİP DAYANSINLAR

3/160: Allah size yardım ederse, hiç kimse galib gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başkası size kim yardım edebilir? Artık mü'minler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar.
9/51: Allah'ın bizim için yazdığından başkası asla bize erişemez. O bizim Mevlâ'mızdır. Bunun için mü'minler yalnız Allah'a güvenip dayanmalıdır.
33/48: İnkârcılara, iki yüzlülere itaat etme, onların eziyetlerine aldırma; Allah'a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.


Allahü Teâlâ, bizim Mevlâ'mızdır. Yani bizi koruyup gözeten, destek veren, mü'minlerini her zaman rahmeti ve sevgisi içine alandır. Bu gerçek varken inkârcılara, ikiyüzlülere, bozgunculara itaat etme! O halde mü'minler, yalnız ve yalnız bizi yaratan ve bize hayat veren alemlerin Rabbi Cenâbı Allah'a tevekkül etsinler. O inananların vekili ve dostu olarak en güzelini, en iyisini bizim için takdir eder.

Bir zamanlar Hz. İbrahim ve beraberindekiler, Cenâbı Allah'a şöyle yakarışta bulunmuşlardı. Mümtehine 60/4: " ... Ey Rabbimiz! Yalnız Sana tevekkül ediyoruz, yalnız Sana yöneliyoruz ve dönüş yalnız Sana'dır. "

ÖDÜL VE CEZA AMELLERİNİZDENDİR

99/7: Kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa onun karşılığını görecektir.
99/8: Her kim de zerre kadar kötülük yapmışsa o da onu görecektir.


Kur'ân; insanların amellerine (çalışmalarına) göre, ceza veya ödüllendirileceğini belirlemiştir. İlâhî yasa hükümlerine uygun ameller sergileyerek Cenâbı Allah'a tevekkül edenler, zafer ve mutluluğa ulaşacak; inkarcıların, zalimlerin, nankörlerin v.s. da bütün yaptıkları ameller boşa çıkacaktır.

Yapılması plânlanan işlerde; hiçbir çalışma yapmadan hiçbir iyi ve güzel iş üretmeden ben Allah'ı vekil ettim diyerek işlerin tıkırında gitmesini isteme bilgisizliği; ancak tembelliği, miskinliği doğuracaktır. Böyle düşünenler, tevekkülün sırrına erişememiş cahiller sınıfından başkası değildir.


SABIR EDENLER




Sabır; acıya, zorluğa, haksızlığa ve başa gelen üzücü olaylara dayanma gücüdür. Bir felakete veya belaya uğrayanın telaş ve feryat etmeden, her şeyin Cenâbı Allah'tan geldiğinin bilinci ile, bu sıkıntıya sonuna kadar tahammül göstermesidir. İman sahibi; Cenâbı Allah'a sığınıp tevekkül ederek her türlü ıztıraplara isyan etmeden katlanır ve sonunda ise mutlaka Cenâbı Hakk'ın vereceği en iyi karar ile esenliğe kavuşacağını bilir. Kalem 68/48: " Rabbinin hüküm vermesi için sabret..."

İlâhî Yasa'ları yerine getirmelerde yani emir ve yasaklar da nefsin kötü isteklerine direnebilmek sabrın zaferidir. Sıkıntı, hastalık, kötülüklere karşı koyma; ancak sabır gücü ile mümkün olur. Kulun sabırlı olması dışında, başkalarına da tavsiye etmesi, Kur'ân hükmü gereğidir. Sabır sırrı ile benlikler, olgunlaşarak sonsuz kurtuluşa ulaşırlar.

ALLAH SABREDENLERİ SEVER

3/146: ...Şüphesiz ki Allah, sabredenleri sever.
2/153: ... Allah, sabredenlerle beraberdir.


Allah, şüphesiz ki sabredenleri sever. Allahü Teâlâ'nın bir isim sıfatı da Sabur'dur. Sabır sahibi olanlarda Yüce Yaratıcı'dan bir belirti, bir görünüş var demektir. Cenâbı Allah, sabredenlerin dostu ve velisidir, onların bütün yardım dileklerini kabul eder ve onlarla hep beraberdir.

PEYGAMBERLER SABIR EDENLERDİ

21/85-86: İsmâil'i, İdrîs'i, Zülkifl'i de hatırla. Bunların her biri de sabır edenlerdi. Hepsini rahmetimize soktuk...
46/35: O halde azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi, sen de sabret...


Sabır, Cenâbı Allah'ın lütfettiği en büyük nimetlerdendir. Kur'ânı Kerîm'de ismi geçen bütün peygamberlerin en belirgin özelliklerinden biri de sabır sahibi oluşlarıdır. Onlar; sıkıntılara, eziyetlere, imansızların düşmanlıklarına azim ile tahammül ederek sabreden Büyük Ruh'lardır.

ALLAH HÜKÜM VERİNCEYE KADAR SABRET

10/109: Sana vahyedilene uy ve Allah hüküm verinceye kadar sabret. O, hakimlerin en hayırlısıdır.
2/177: ... Takva sahipleri sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder...
3/200: Ey iman edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin...


Sabır; acılara ve zorluklara dayanma gücüdür. Her şeyin Allah'tan geldiğini bilen iman sahibi, Allahü Teâlâ'ya sığınarak sabreder. İnsanların olgunlaşması ancak sabır sırrı ile mümkündür. Sabredilmeli, sonunda iman edenler için en hayırlı hükmü Cenâbı Allah verecektir.

Sıkıntı, eziyet, haksızlık, hastalık, sakatlık, fakirlik v.s. gibi ıztıraplar da, isyan etmeden onlara karşı koymak, direnmek ve sabır ederek tevekkül (Allah'ı vekil etme) sahibi olunmalıdır. Nefsin kötü eğilimlerini dizginleyerek, İlâhî Yasa'ların emir ve yasaklarına uyma sabırlılığı gösterilmelidir. Savaş zamanlarında; düşmana karşı hazırlıklı olmak, yılmamak, bütün gücünü seferber ederek sonuna kadar sabırla karşı koymak suretiyle düşman geçilmelidir. Ancak sabır ile zafere ve mutluluğa ulaşılır.

MUTLAKA İMTİHAN EDİLECEKSİNİZ

2/155: Biz sizi korku, açlık, mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiltme ile mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.
3/186: Yemin olsun ki, mallarınız ve canlarınız hususunda mutlaka imtihan edileceksiniz... Sabreder, takvaya sarılırsanız işte bu, iş ve oluşların en zorlularındandır.


İnsanlar, yaşam boyunca birçok zorluklarla karşılaşması bir yaratılış gereğidir. Olgunlaşarak kemale erme bu devreleri geçirmekle mümkündür. Kur'ân; bütün bu acılara sabır sırrı ile karşı koymamızı, ilâhî imtihan'ı ancak böylelikle kazanabileceğimizi vurgulamaktadır.

Aile fertlerinin ve yakınların ölümleri ile yaşanan büyük sıkıntılara sebep olan can kayıpları; gayrimenkul, altın, para, zinet gibi mal kayıpları; ölüm korkusu, hastalık korkusu, savaş korkusu, açlık korkusu, malların yok olabileceği gibi korkular; ticarî yatırımlardaki zararlar ve pek çok emeklerle yetiştirilen meyve, sebze, tahılın bozulması ile uğranılan muhsül kayıpları gibi sıkıntılar, maddî manevî acılar hep olgunlaşma için gerekli birer imtihandır. İman sahipleri, karşılaştıkları her sıkıntıyı tabii olarak karşılar ve sabır gücü ile onlara katlanır, Allahü Teâlâ'ya sığınarak da şöyle yakarır: Bakara 2/156: " Biz Allah içiniz ve sonunda dönüp O'na gideceğiz. " Kemale ermiş benlikler de, herşeyin Cenâbı Allah'tan geldiğinin gerçeği ile, acıları da mutlulukları da aynı zevk içinde yaşarlar. Çünkü iman sahibinin başına gelen her şey bir gizli sebebin gereğidir. Mü'minler; her oluşun Dünyadaki ve ahiretteki kurtuluş ve mutlulukları için yaratıldığı gerçeğini bilmektedirler.

SONUÇTA MUTLULUK SABIR EDENLERİNDİR

11/49: ... Sabırlı ol. Sonuç takva sahiplerinindir.
2/157: İşte sabredenlerin üzerine Rablerinden selâmlar, bereketler var, bir rahmet var. İşte bunlar iyiye ve güzele ermiş olanlardır.


Allah'ı tanımayanların, zalimlerin, kibirlilerin, bozguncuların durumları sizi aldatmasın. Onların sonu çok kötü olacaktır. Âli imrân 3/196-197: " Allah'ı tanımayanların öyle bolluk içinde şehir şehir dolaşmaları seni sakın aldatmasın. Azıcık bir nimetlenmedir o. Sonra onların varacağı yer cehennem olacaktır. O, ne kötü döşektir." Allahü Teâlâ'ya sığınarak Kur'ânı Kerîm'i uygulayanların sonu mutlaka, takvaya sarılanlarda olduğu gibi zafer ve mutluluk olacaktır. Öyle ise inkarcıların gösterişli gibi görünen hayatlarına hiç aldırma, sabırlı ol!

Cenâbı Allah'a tam bir teslimiyet gösteren, sabır sahibi kullar üzerine Rab'lerinden müjdeler var: Onlara selâm olsun, affa uğrayanlar, rahmet ve sevgiye ulaşmış olanlar, onların ta kendileridir.

SABIR VE NAMAZ İLE YARDIM İSTEYİN

2/153: Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile yardım isteyin. Hiç şüphesiz ki, Allah sabredenlerle beraberdir.
6/34: Yemin olsun ki, senden önce de Peygamberler yalanlanmış fakat yalanlanmalarına ve eziyet görmelerine sabretmişlerdi. Nihayet yardımımız onlara ulaştı.
16/127: Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımıyladır. Onlara karşı üzülme. Yaptıkları hileden dolayı sıkıntıya düşme.


İlâhî yasaları tatbik etmek, bir takım zahmet ve eziyetlere katlanmayı gerektirir ki, bu da nefse zor gelmektedir. Nefsin bir takım alışkanlıklarından ve isteklerinden fedakârlık etmek mecburiyeti ile karşılaşılır. İşte bu zorlukları yenmenin sırrı, sabırdır. Cenâbı Allah: " Sabır ve namazla Ben'den yardım isteyin. Zaten Ben hep sabredenlerle beraberim. " diye buyurmakla sabrın erdirici sırrını vurgulamaktadır.

Ey Resulüm! Senden önce birçok Peygamberler de yalanlanmış ve eziyet görmüştü. Ancak onlar hep sabretmişlerdi. Nihayet yardımımız da kendilerine yetişmişti. İşte sen de onlar gibi sabret. Yardımımız mutlaka gelecektir. O zamana kadar çekeceğin sıkıntılara katlan. Zaten senin sabrın da ancak Allah'ın yardımıyladır. Allah'tan sabır ve namaz ile yardım isteyin, sabrının sonu mutlaka zafer ve mutluluk ile bitecektir.

BAŞKALARINA DA SABRI ÖNER

90/17: İman edip de sabır... öğüt edenlerden olmaktır.
103/13: Yemin olsun zamana ki, insan mutlak bir zarardadır. Ancak iman edip ... birbirine hep sabrı öğütleyenler bunun dışındadır.


İman edenler için, sabır sırrını bilmek ve nefsine uygulamak yeterli değildir. Bunu başkasına da tavsiye etmek, öğretmek bir kulluk görevidir.




alıntı:Kuran'da sevgi

Friday, April 04, 2008

SEVGİN KALDI



Gençlik yıllarımdan ne kaldıysa geriye,bugün bir düşündüm de....
Hayatımda var olan her şey ,sanki hiç var olamadı.Senle gömüldüler toprağa.Bir parçam eksik kaldı sevdiğim.
Mutlu aile nedir? senle öğrendim,öyle gördüm,öyle yaşadım,öyle devam etti.28 Şubat 2008 sabah 7.30'a kadar.Fazla birşey istemedim .Sen ölümü seçtin sevgin bende kaldı.
Çok güzel anılarımız oldu,çok güzel günler geçirdik.Hepsini tek tek hatırlıyorum.Düşünüyorum ama bitsinler istemiyorum.Seni tanıdım,sevdim ,yaşadım hayalin bende kaldı.
Yıllarca görüşemeyeceğiz,hasret kalacağız.Çocukların kaldı,dostların kaldı,sevgin kaldı,kokun kaldı,hayalin kaldı.Sen toprağa girdin ,hasretin bende kaldı.
Bir sabah ölümle tanıştım.Gerisi yok aklımda.Sen musallaya yattın,soğuğu bana kaldı.
Sen bir melektin ,benim için.Bir daha sarılmak istedim,toprak sardı o kolları,sevgiler bende kaldı.
Şimdi ne zaman resimlere baksam,özlemin düşer içime.Sen uykulara daldın,yalnızlık bende kaldı.


Mekanın cennet olsun.Dualarımda kalbimde seninle......

Wednesday, April 02, 2008

YOKLUĞUN





Yokluğum

Bir gün olur da

Bakarsan eğilip de kapımdan

Artık bulamayacaksın masamda çalışırken.

masam da yarım kalmış bir yazılar

Perdem yarı kapalı

Odam bomboş

Kitaplarım dağınık

Masada ters çevrilmiş

Fincanım

Henüz içmediğim su

Her şey yerli yerinde

Defterim açık

Henüz ayrılmış gibi

Kokum sinmiş

Her yana

Yokluğuma tek şahit…

Kitaplarımda tozlar

Az önce buradaydım

Neden tozlanmış bunlar



SEVİM AYDIN


Sevim'ciğim teşekküerler


Sevdiğim mekanın cennet,kabrin nur olsun....

BEN








BEN

Ben Küçüktüm, Daha oyun çağıydı yaşım.


Önce misketlerimi çaldırdım,Oynarken çamurlu sokakta,



Sonra…Eve döndüğüm de Okuldan…



Annemi çaldı,Hayat



Kendi çorabımı yıkamayı



Söküğümü dikmeyi



Öğrendim.



Sabahları aç,



koştum sınıfıma



Hayatın, inadına



İnadına savaştım, Alın yazımla…



Benim ellerim yara,Ayaklarım çıplaktı



Kazandım... Diye haykırdım, avazım çiktiğinca



Kaybettin dedi kader, Pes ettim ....



Alin tüm misketlerim kalsın sizinle ben Annemi özledim...



Sevim Aydın


Sevim'ciğim güzel şiirin için teşekkür ederim.


sevdiğim mekanın cennet,kabrin nur olsun...