Doğum günüm 15 temmuz
Bu gün 15 temmuz
Benim doğum günüm.44 yaşına girdim.Sevineyim mi ,üzüleyim mi bilemiyorum.Aslında doğum günleri,yıl başları hep kutlanır ama ;ömrümüzden bir yıl daha eksildiğiğini farkediyormuyuz acaba....
Sevindim aslında, ailem ,sevenlerim ,dostlarım yanımdaydı.Sağolsun sevenlerim ,dostlarım benı aradılar,kutladılar.Evimi çiçek bahçesine döndürdüler.Benim çiçekleri çok sevdiğimi biliyorlardı.Hepsine çok teşekkür ediyorum....Hem doğum günümü hatırladıkları için, hemde çiçekler için...
Anılmak ,hatırlanmak çok güzel.Allahıma şükrettim yalnız değilim.Ailem ve dostlarım yanımda ,yanımda olmasalar bile telefonla arayıp kutladılar.
Aslında her yaşta biraz daha olgunlaşıyoruz.Dostluğu ,arkadaşlığı,ahdi vefayı daha iyi öğreniyoruz.Hayata daha olumlu bakıyoruz.Çünkü yaşadığımız her olay bizi olgunlaştırıyor.Yaşanan olumsuzluklar bile bizi belki eskisi kadar üzmüyor.Olgunluk insana olumsuzluktan bile olumlu birseyler çıkartmayı öğretiyor.
44 yaşına girdim, tanrıya şükrettim.Bu yaşa geldim ve arkama dönüp baktığımda üzüleceğim ,beni utandıracak hiç bir davranışım yok .Daha doğrusu keşke yapmasaydım diyeceğim hiç bir şey yok. Yaşadığım her anı zamanın şartlarına göre yaşadım.
Geçmişe takılmadan,gelecek içinde endişe etmeden,günü güzel yaşamak istedim.Ama şunuda unutmadan,geçmişi anlamadan gelecek yaşanmaz.Elimizden gelenin en iyisini yaparsak zaten pişman olunmuyor ki....en azından yaptım ama olmadı diyoruz. Karşılaştığım zorluklarla mücadele için bile güçlü olmam gerektiğini hep düşünürüm.Üzülerek ,ağlayarak,sızlanarak hiç bir olumsuzluk düzelmiyor ki....yaşanması gerekiyorsa yaşayacaksın ve bundan kaçış yok.Benim hayatta karşılaştığım zorluklarda aklıma hep gelen ''ilerde üzüldüğüne üzülmemek için şimdi üzülme''
İyiki dostlarım var, allaha şükür sağlıklıyım ve mutluyum.Ben kalp huzurumuda hayata baktığım pencerede gördüğüm güzelliklere borçluyum.Hep şükrediyorum.Aklım var,düşünebiliyorum.
Hayatta karşılaştığımız zorlukları veya güzellikleri hep yolculuklara benzetirim.Bir yerden biryere giderken uçağa bineriz, kısa sürede gideceğimiz yere gideriz. Gideceğimiz yere varabilmek için belki önce otobanı,sonra dar ara sokakları ,bazanda taşlı tozlu yolları kullananırız.Ama sonra varmak istediğimiz yere varırız. Hayatta öyle değilmi....Her anımız mutlu veya her anımız mutsuz mu...hayatımızda sevinçte var hüzünde,ölümde var hastalıkta,düğünde var bayramda,ayrılıkta var kavuşmada.Hayatıda güzelleştiren bunlar değil mi?.....birini yaşamazsak ötekini anlamamız mümkün mü?....
Bugün hep bunları düşündüm.Yalnız 44 yaşına kadar olan hayatımda öğrendiğim tek şey;bir bardak su,bir dilim ekmek ve sevgi , sevgi ,sevgi ve yine sevgi..........